Bu yazıda Lawson ve Leck'in “İnternette Çıkmanın Dinamikleri” isimli makalesinden hareketle internetteki arkadaşlık sitelerini ziyaret edenlerin, sohbet odalarında arkadaş edinen ve arkadaşlıklarını internet üzerinden sürdürenlerin psikolojisini anlatmaya çalışacağım.
Flört ve karşı cinsle arkadaşlığın internete taşınmadan önceki tarihini gözden geçiren yazarlar Amerika kıtasında bir büyüğün gözetimi olmadan yüz yüze görüşme ve romantik buluşmaların 1920’lerde orta sınıf genç ve erkekler arasında görülmeye başladığını ifade ediyorlar. Telefonun otomobilin icadı gibi gelişmeler özgür karşılaşma imkânlarını arttırdığını söylüyorlar. 1990’larda internetin yaygınlaşmasıyla ilişkiler yeni boyut kazandı.
Her ne kadar bazıları internetin yüz yüze iletişimi azalttığını söylese de diğerleri sosyal ağları genişlettiği görüşünde. Bir araştırmada interneti daha çok kullananların sosyal olarak da daha aktif olduğunu göstermiştir. Birçok kullanıcı e-posta yoluyla irtibat kurma imkânının aile bağlarını güçlendirdiğini düşünüyor. Kadın ve erkeklerin gözetim olmadan görüşmelerinin aslında sadece yüz yıllık bir geçmişinin olması fikrini değerlendirmeye değer buluyorum. Sadece yüz yıl içinde neredeyse sınırsız bir görüşme imkânına kavuşmuş olma da beraberinde bu sınırsızlıkla baş etmenin zorluklarını da getirmiş gibi görünüyor. Yeni fırsatların yarattığı sorunlar çözülebildi mi? Bence hayır, ama bu başka bir yazının konusu.
Cooper ve Sportolari (1997) internetin sağlıklı romantik ilişkilerin gelişmesine yardımcı olduğunu düşünüyorlar. Birçok insan tam tersini yani internet üzerinden iletişimin duygusal bir kopukluğa ve ilişkide yüzeyselliğe neden olduğunu düşünüyor. Cooper ve Sportolari'ye göre bilgisayar aracılığıyla iletişim çekim üzerindeki fiziksel görüntünün etkisini ortadan kaldırarak, yakınlık, dayanışma, benzerlik ve karşılıklı kendini açma gibi diğer faktörler üzerinden bir çekim gelişmesini sağlıyor. Diğer yandan internet yakın ama ayrı bireyler olabilmenin de bir modelini sunuyor. Yüz yüze etkileşimde otomatik olarak devreye giren kadın erkek rollerini kısıtlayarak erişkin (ya da ergen) kadın ve erkeklere kısıtlayıcı buldukları cinsiyet rollerinden kaçınma imkânı da veriyor.
İnternette arkadaşlık etmek için birilerini aramaya neden olan faktörler çeşitlidir. Bu faktörlerden birincisi yalnızlıktır. Yalnız olan insanlar aynı zamanda günlük hayatta sosyal aktivitelere yeterince katılmamama, hali hazırda bir ilişki içinde iseler bu ilişkiden tatmin olmama, depresif olma, arkadaş edinmekte güçlük çekme gibi özellikleri de taşıyorlar. Evli ya da bekâr olmalarından bağımsız olarak internette bir arkadaş arayanların ortak özelliklerinden birisi de günlük yaşamlarında kendilerini yalnız hissetmeleri. Leck ve Lawson çalışmalarında internette arkadaşlık sitelerini kullanarak online arkadaşlar edinen bir grup erişkinle röportajlar yaparak online arkadaşlıkların dinamiklerini inceliyorlar. Bu çalışmada evli olup internette arkadaş arayanlar, evliliklerinde eşleriyle iş ya da başka bir nedenle yeterince sohbet edemiyor ve birlikte vakit geçiremiyor olmaktan şikâyetçiler.
Yaşamdaki kriz dönemleri de insanların arkadaş desteğine duydukları ihtiyacı arttırıyor ve bazı kullanıcılar yaşam krizlerinden sonra internete yöneliyorlar.
İnternetin avantajlarından birisini kişinin benlik sunumunu düzenleyebilme imkânı vermesidir. Clark'ın raporuna göre internette kızlar kendilerini gerçekte olduklarından daha zayıf ve daha uzun boylu ve daha güzel olarak tanıtıyorlar. İnternet birçok insan için olumsuz sonuçlarına katlanmak zorunda kalmadan risk alınabilecek bir ortam sağlıyor. Yapılan bazı araştırmalar sosyal fobi şikayeti olanların reddedilmeye hassasiyetleri nedeniyle yüz yüze ilişkilerdeki reddedilme riskini alamayarak internet ortamını tercih ettiklerini gösteriyor. Elbette bu bütün internet kullanıcılarının sosyal fobik olduğu şeklinde anlaşılmamalı.
İnternetteki arkadaşlık siteleri, gerek günlük yaşamda gerek fiziksel olarak çekici olmadığı için ilişkileri başlatma güçlüğü yaşayanlar, gerekse fiziksel bir sorunu olmadığı halde kendini çekici bulmayanlar için benlik sunumlarını düzenleyebilmeleri ve gerçek bir ilişkiyi başlatmadan önce kendilerini tanıtma fırsatı sunmaktadır. İnternette bir ilişki başlatmak yüz yüze bir ilişki başlatmaktan farklı beceriler gerektirir. İnternetteki arkadaşlık siteleri tercih eden bazılarına göre günlük yaşamda örneğin kadın ve erkeklerin çıkmak için birini bulmaya çalıştıkları cafe ya da barlarda da kimse kendisini olduğu gibi sunmuyor zaten! İnternette de bazıları kendini farklı tanıtabilir ama bunun günlük yaşamda kendini olduğundan farklı tanıtmakla farkı var mı? Üstelik internette birbirini tanıma ve gerçekleri öğrenme için daha uzun zaman bekleyebilirsiniz.
Ayrıca birçok insan gece birileriyle tanışmak için "mekanlara" takılmaktan daha güvenli buluyor internet ortamını. Özellikle bar gibi mekanlara nadiren giden kişiler bu mekanların normlarına uygun davranamadıkları için kendilerini online daha rahat hissediyorlar.
Özellikle ergenler interneti farklı davranışları hatta kimi zaman karşı cinsiyeti denemek amacıyla kullanabiliyor. Danet (1998) "bazı kişilerin online birden fazla yaşam sürdüklerini" söylüyor. Günümüzde ergenliğin uzadığı ve üniversite sonrası yıllara kadar devam ettiği yaygın bir görüştür. Geçen yüzyılda kişinin ne olmak istediği nasıl yaşamak istediğine dair çevresinde çok az seçeneği olan genç, az sayıdaki rollerden birini seçer. Oysa günümüzde giderek daha kalabalık şehirlerde yaşayan ve çok farklı yaşam formu seçeneğiyle karşı karşıya kalan gencin kafası karışır “ne olmak” istediğine karar vermesi çok daha uzun zaman alır. İnternetin rol seçiminde sunduğu yeni seçeneklerin ergenlik dönemindeki etkisi araştırılmaya değer önemli bir konudur.
Günümüzde de hâlâ kadın erkek ilişkilerini erkeğin başlatması yaygın olarak kabul edilen yaklaşımdır. En azından internet ortamında bu norma uymak zorunda hissetmiyor kişiler. Bazı kişiler internette tanıştıkları ilk gün birbirlerinin gerçek isimlerini ya da yaşlarını ya da nerede yaşadıklarını söylemeyeceklerine dair aralarında anlaşıyorlar. Bu da farklı beklentilere girmeden sadece online kalacak bir arkadaşlık için tanışma anlamına geliyor. Bu anlaşmaya rağmen zamanla fikrini değiştirerek yüz yüze görüşmeye karar verebiliyorlar. Tıpkı gerçek yaşamda olduğu gibi internette çıkanlar da birbirini iyice tanımadan bağlanmak istemiyorlar.
Özellikle küçük bir kasabada ya da şehirde yaşayanlar için internet yeterli sayıda olası eş ya da arkadaş adayı sunuyor. Tanıdık gözlerden uzak, damgalanma riski taşımadan birçok olası adayı elemek mümkün, üstelik çok daha kısa süre içinde.
Evli insanlar için internetteki arkadaşlık siteleri başka türlü tehlikeli olabilecek macera anlamına geliyor. Gerçi internette “basılan” evli insanların da hiç de az olmadığını söylemem gerek. Evlilik terapistlerine internetteki “sanal” aldatmalar nedeniyle birçok çift başvuruyor.
Bazıları arkadaşlık sitelerinde bilerek daha uzak şehirlerdeki kadın ve erkekleri tercih ediyor. Bunun bir sebebi yüz yüze gelme ihtimalini azaltmak olabileceği gibi bazıları için seyahat etmek ve yeni bir macera anlamına geliyor.
Görüldüğü gibi internetteki arkadaşlık siteleri çok farklı psikolojik gerekçelerle kadın ve erkekleri çekebiliyor. Bütün bu seçenekler içinde belki de artık en geçersiz olanı “başka türlü birini bulamayan bir zavallı olma!” Günümüzde internetin kadın ve erkeğin karşılaştığı diğer olağan ortamlardan biri haline geldiğini söylemek yanlış olmasa gerek.
Kaynaklar:
Clark, L. S. (1998). Dating on the Net: Teens and the rise of “pure” relationships. In S. Jones (Ed.), Cybersociety
2.0: Revisiting computer-mediated communication and community (pp. 159-181). Thousand Oaks, CA: Sage.
Cooper, A., & Sportolari, L. (1997). Romance in cyberspace: Understanding online attraction. Journal of Sex Education and Therapy, 22, 7-14.
Danet, B. (1998).Text as mask: Gender, play, and performance on the Internet. In S. Jones (Ed.), Cybersociety 2.0: Revisiting computer-mediated communication and community (pp. 129-157). Thousand Oaks, CA: Sage.
Helene M. Lawson; Kira Leck. Dynamics of Internet Dating. Social Science Computer Review 2006 24: 189
RSS Facebook Twitter ilicMedia