Duke Üniversitesi’nden Mbaye Lo ve Taimoor Aziz, 2009 yılında Journal of Religion and Popular Culture dergisinde Amerika'da yaşayan Müslümanların evlenmek için internetteki evlilik sitelerini kullanmaları hakkında ilginç bir makale yayınladılar. Bu yazımda Lo ve Aziz’in makalesini okuyucularımız için özetleyeceğim.
Makale son yıllarda Amerikalı Müslümanların interneti dindar eş bulmak için giderek daha çok kullandıklarını ifade ediyor. Yazarlara göre Amerikalı Müslümanlar aynı dine ve peygambere inanmakla birlikte çok farklı etnik ve kültürel geçmişlerden gelen kendi içinde oldukça hetorojen yani karmaşık bir grup oldukları için uygun bir eş bulmakta zorlanıyorlar ve bu nedenle internetteki İslami evlilik sitelerine yöneliyorlar.
Makalenin giriş bölümünde “Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben Kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim.”; “Kul evlendiği zaman dininin yarısını kemale erdirmiş olur.”; “Evlilik benim sünnetimdir. O halde her kim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.”; “Ey gençler, içinizden evlenmeye gücü yetenler evlensinler zira evlilik gözü haramdan, namusu pâyimal olmaktan kurtarır ”; “Bir kadınla dört şey için evlenilir. Malı, güzelliği, nesebi ve dini için. Siz dini için evlenin Allah evinizi bereketlendirir.” hadislerini aktararak evlilik hakkında İslami bakış açısını ve Müslümanların bu nedenle evlilik kurumunu ne kadar önemsediklerini açıklıyorlar.
Amerikalı Müslümanların sayısı yaklaşık olarak 6-7 milyon olarak tahmin ediliyor. Bu nüfusun yaklaşık olarak üçte birinin Afrika kökenli Amerikalıların oluşturduğu düşünülüyor ve bu grup Amerikanlı Müslümanlar içinde etnik köken olarak en büyük grubu oluşturuyor. Farklı kökenlere rağmen çoğu en az bir kaç nesildir Amerika'da yaşayan Müslümanların ortak Amerikanlı bir tutum ve değerler kümesini de paylaştıkları ifade ediliyor. Bununla birlikte özellikle Afrika kökenli Amerikalı Müslümanların siyah milliyetçiliği yapan bir arka planlarının olduğu ve bu nedenle göçmen Müslümanlardan kendilerini farklı gördüklerini hatta siyah camii ve göçmen camii gibi ayrımların bile yapılabildiğini anlatıyor yazarlar.
Birçok Amerikalı Müslüman için anne babanın ve geniş ailenin ayarladığı evlilik söz konusu olamıyor. Özellikle sonradan Müslüman olanların aileleri Müslüman değil, göçmenler de geniş ailelerinden uzaktalar. Bu neden eğer İslami evlilik yapmak istiyorlarsa yeni geleneksel olmayan yöntemler ve kaynaklara başvurmak durumundalar.
Diğer yandan Müslümanların bir kısmı Ortodoks İslam anlayışından çok kendi geleneksel İslami anlayışları açısından uyumlu olabilecekleri bir İslami eş arayışı içinde olabiliyorlar. Dindarlığı en önemli kriter olarak kabul edenler genellikle kendi cemaatlerindeki imamlar aracılığıyla evlenme yoluna başvuruyorlar. Özellikle de kadınlar erkekler kadar sosyal ortam içinde olmadıklarından bu yolu daha çok tercih ediyorlar.
Özellikle son yıllarda internet hayatın birçok yanını etkilemeye başladı. Nasıl alış veriş yaptığımız, iş hayatımız, bilgiye ulaşma biçimimizi olduğu gibi duygusal hayatımız da internet tarafından şekillendiriliyor. Amerikalı Müslümanlar evlenmek için bir kısmı geleneksel yöntemlerin doğrudan uzantısı sayılabilecek biçimde çalışan diğerleri ise değişen ya da karmaşıklaşan değerler sistemini de eş seçiminde dikkate alan evlilik siteleri’ne başvuruyorlar.
Filmler ve televizyon başta olmak üzere eğlence endüstrisi yaşamları değiştiren faktörlerin başında geliyor. Tom Hanks ve Meg Ryan’ın başrolünü oynadıkları 1998 yapımı “Mesajınız Var” ve aynı ikilinin oynadığı 1993 yapımı “Sevginin Bağladıkları” filmleri eş seçimiyle ilgili geleneksel yöntemlere tabiri caizse meydan okuyorlar ve seyircinin bakış açısını etkiliyorlar. Yazarlar bu değişimini, ister telefonla olsun isterse internet üzerinden kadın hakları ve özgürlükleriyle ilgili postmodern söylem bağlamında değerlendiriyorlar. Bu fimler ve benzerleri ile aşk için bilgisayara yönelecek kişiyi başka türlü normal bir ilişki başlatamayan “zavallı çaresiz bir yalnız” gibi görme eğilimini değiştirdiler.
Yazarlar Amerika’daki İslami evlilik sitelerinin bir kısmının belirli etnik ya da mezhep yapısındaki gruplar tarafından oluşturulan ücretsiz ya da yalnızca sitelerin bakım masrafları için çok düşük bir ücret talep eden evlilik siteleri olduğunu ve bu internet sitelerinde daha çok birkaç sosyodemografik özellik açısından eşleştirme yoluna gidildiğini belirtiyorlar. Örneğin bazı siteler yalnızca Afrika kökenli Amerikalı Müslümanlara hizmet veriyor. Amerikalı Müslümanların çoğu ise geleneksel olanların yanı sıra değişen değerler sistemi içinde gelişmiş olan beklentileri de dikkate alan İslami evlilik sitelerini tercih ediyorlar gibi görünüyor. Çoğunluğun tercih ettiği bu ücretli evlendirme sitelerindeki profiller incelendiğinde İslami eş arayan Müslüman kadınların %70’i aynı zamanda ideal ilişkide “aşk” aradıklarını belirtiyorlar.
Evlendirme sitelerinde kadınlar genel olarak kendilerinden 4 ile 10 yaş büyük erkekleri arıyorlar. Bunun istisnası gibi görünen ise Faslı kadınlar. Araştırmacılar yaş farkını önemsemeyen bu grubun temel sorunlarının ekonomik olduğunu ve tıpkı ekonomik gerekçelerle Amerikalı erkeklerle evlenmek isteyen Rus kadınlarında olduğu gibi ekonomik durumu iyi olan bir Amerikalıyla yaş farkına bakmadan evlenmeye hazır olduklarını söylüyorlar. Batılı erkekler daha geleneksel aile yapısına uygun olduğunu düşündükleri Rus kadınlarla evlenmek için Rus evlendirme sitelerine tercih ederken, Amerikalı Müslümanlar için hazırlanmış evlilik sitelerine de benzer şekilde Faslı kadınların üye olduklarını ifade ediyorlar. Yine benzer şekilde Amerikalı Müslüman erkekler Hindistan ve Pakistan kaynaklı İslami evlilik sitelerine daha geleneksel olduğunu düşündükleri kadınlarla evlenmek için başvuruyorlar.
Araştırmacılar inceledikleri İslami evlilik sitesi kullanıcılarının en çok şu özellikleri eş seçiminde önemsediklerini bulmuşlar: kişisel ilgi alanları; hobiler; politik düşünceler (liberal, konservatif vb); tutkuyla bağlandığınız şeyler; katılmayı sevdiğiniz aktiviteler; favori müzik, kitap, film, eğlence ve yemekleriniz; tatilde ya da hafta sonu neler yaptığınız; aile değerleriniz. Araştırmacıların incelediği bu popüler İslami evlilik sitesi kadın üyeler için örtünme (hicab, baş örtüsü) ile ilgili olarak (her zaman, sıklıkla, zaman zaman, nadiren, asla, belirtmek istemiyorum) gibi seçenekler de sunuyor. Görünen o ki günlük yaşamda eşlerini seçerken birçok Müslüman kadına bireysel tercihleriyle ilgili bu seçenekler sunulmayabiliyor. Bu durum yalnızca geleneksel Müslüman toplumlarında değil, batılı Müslüman kadınlar için de geçerli. İngiltere’de Müslüman kadınların evlenmek için eş seçimi söz konusu olduğunda kendi bireysel tercihleri ile aile büyükleri ve anne babalarının tercihleri arasında zorlandıkları bir çeşit nesil farkının grup içinde oluştuğu belirtiliyor. Kadına kendini İslami evlilik tercihlerinin yanı sıra modern bireysel özgürlükleri doğrultusunda tanımlama imkanı sunan evlilik sitelerinin bu nedenle daha dar gruba hizmet veren sitelere tercih ediliyor olması muhtemel. Küçük topluluk ya da cemaat kaynaklı evlendirme sitelerinin heterodoks doktrin doğrultusunda tanımladıkları İslami eş kavramı birçok Müslüman için çok kültürlü bir ülkede yaşamaktan kaynaklanan bireysel çeşitliliğini yeterince kapsamıyor. Birçok Müslüman belirli bir alt kültüre ya da gruba ait olsalar da o grubun evlendirme kaynaklarını yetersiz buldukları ya da “tükettikleri” için daha geniş bir topluluğa hitap eden bir İslami evlilik sitesi arayışına gidiyorlar.
Ülkemizde de benzeri islami evlilik siteleri giderek çoğalmaktadır. Türkiye’de az sayıda da olsa islami evlilik siteleri bilimsel merakın konusu olmaya başladı. Örneğin Hacettepe Üniversitesi Meslek Yüksek Okulunda öğretim görevlisi Dr. Serhat Kaymas’ın çalışması “Türkiye’de İslami evlilik siteleri ve kullanım örüntüleri içerisinden bakarak; kollektivite içerisinde kimlik inşasını okumayı” amaçlıyor.
Kaymas Türkiye’de ilk kez 2003 yılında faaliyete başlayan İslami evlilik siteleri üzerindeki çalışmasında İslami evlilik sitelerini İslami kimliğin kamusal alandaki bir görünümü olarak ele alıyor. Kaymas’ın yorumuna göre İslami evlilik siteleri “dinsel bir kimlik üzerinden yaşam pratiklerini internet üzerinden yeniden” üretme çabası. Bu çabayı kamusal alanı dönüştürme çabası gibi anlamak mümkün olsa da, daha tekil psikolojik açıdan bakmanın olup biteni daha anlaşılır kılacağını düşünüyorum. İslami ya da değil herkes için özel bir alan olan evlilik için eş arama söz konusu olduğunda, İslami olmayanı dışarıda tutma çabasını kamusal alanı dönüştürme çabası gibi algılamak yerine, daha insani bir çaba, yani evlenmek için eş arayan çoğunluğun yaptığı gibi benzerini arama çabası gibi görmenin daha makul bir açıklama olacağı kanaatindeyim.
Kamusal alanın yüzde yüz dışında bir alan varsa o da herhalde evliliktir. Bu bağlamda Türkiye’de İslami olanın kamusal alandaki görünme, kendine yer açma ya da yazara göre dönüştürme mücadelesini araştırmak için evlilik siteleri bence en son incelenecek yer olmalıdır. Araştırmaya konu olan bir İslami evlilik sitesinin sayfasındaki “Türk halkını internetteki ahlaksız sitelerden ve aldatıcı arkadaşlık sitelerinden kurtarmak amacı ile açtığımız” ifadesini “kamusal alanın ahlaki denetimini ele geçirmeyi amaçlayan bir İslami ideolojik söylem” olarak yorumlamak yerine, modern dünyada evlilikle ilgili çok yaygın bir beklenti olan “kötü” olan dünya içinde “kurtarılmış bölge”sini ya da yeryüzündeki “cennet”ini yaratma çabasıyla kendisinden olmayanı özel (kamusal olmayan) alanından dışarıda tutma çabasıyla açıklamak daha doğru olsa gerek.
Araştırmada İslami evlilik sitelerindeki kadın üyelerin daha çok 24-35 yaş aralığında olduğu belirtilmiştir. Araştırmada da belirtildiği üzere İslami evlilik sitesinin kadın kullanıcıları içinde daha önce evlenmiş olanların sayısının hiç evlenmemiş olanlara göre daha fazla olması ise ilginçtir. Üye kadınların çoğu önemli oranda üniversite mezunu olmalarına rağmen işsiz veya part time, geçici işlerde çalıştıklarını belirtmişlerdir. Hem kadın hem de erkekler genellikle evlendikten sonra kadının çalışmaması yönünde tercih belirtmişlerdir. Bu sosyodemografik verilerin Türkiye’de kendisini dindar olarak nitelendiren grubun ortalamalarıyla karşılaştırılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye’deki İslami evlilik siteleriyle ilgili Kaymas’ın sunduğu sosyodemografik veriler doğru ise, Lo ve Aziz’in çalışmasında anlatıldığına benzer bir şekilde bu sitelerin Ortodoks bir eğilimi hatta belki de Türkiye özelinde değerlendirildiğinde kamusal alanda incinmiş küskün özel bir grubun verilerini yansıtması olasıdır. Çoğunluğu üniversite bitirecek kadar evden çıkmış olan bir kitlenin İslami evlilik sitelerine üyeliğini “‘hareketsiz sosyalleşme’ olanağı sunması”na bağlamak yerine, hem kamusal alanda hem de ilk başvurdukları “geleneksel evlilik yöntemleri”nde hayal kırıklığına uğratılmış olmalarına bağlamak yine daha makul bir açıklama gibi görünmektedir.
İslami evlilik siteleri henüz Türkiye için yenidir ve Lo ve Aziz’in çalışmasında anlatılan Amerika örneğine benzer şekilde İslami olmakla birlikte farklılıkları ve İslamın daha modern yaşama biçimlerini içinde barındıracak şekilde yeni İslami evlilik sitelerinin çıkacağını ve bu sitelerin Kaymas’ın çalışmasına konu olan sitelerden farklı bir söyleme sahip olacağını öngörebiliriz.
Kaynaklar:
Mbaye Lo, Taimoor Aziz. Muslim Marriage Goes Online: The Use of Internet Matchmaking by American Muslims. Journal of Religion and Popular Culture 2009: 21(3).
Serhat Kaymas. İslami Sanal Kamusal Alanda Kolektif Kimlik: İslami Evlilik Siteleri İçinden Kolektif Kimliği Okumak. Journal of Yasar University 2010; 3237 – 3263.
RSS Facebook Twitter ilicMedia